METİNLER

Sosyalizm Artık Moda Değil Ama Küreselleşmenin De Çözümlere Gereksinimi Var

Hakan Gürsoytrak’ın Neo-kavramsal Resimleri

Resmin Türkiye’deki popülerliği yadsınamaz ve bu durum açıkça, pazar yönelimli güdümlemeler bir yana bırakılırsa, resmin sözlü kültürle modernist ilişkisiyle ve sanatçıların işlerine eskiden beri süregelen bağlılığıyla yakından ilgili. Bir meslek olarak tuvale boya sürme, hala sanat yapmanın en makbul kategorisi. Koleksiyoncular ve ticari galeriler gerçek ressamlara, gösteriş düşkünü ve arsız dahi olsalar, “gerçek sanatçılar” olarak saygı duyuyorlar. Ancak, sanatseverler ve sanat profesyonelleri için, resim hala hem sanatın kaynakları hakkında düşünmenin bir aracı, hem de bilinçdışını ve insanın davranış biçimlerini çözmeye yarayan bir ifade zenginliğinin alanı.

Devamını Oku »



Zehra Çam ile Röportaj

Eskişehir Sanat, Aylık Bülten Şubat 2004 ve Kül Güncel Edebiyat ve Sanat Seçkisi Mart 2004 de yayınlanan Zehra Çam ile röportaj.

50.Venedik Bienaline katılan ilk ve tek Türk sanatçısınız. Bunun size verdiği sevinç ve bundan sonra size yükleyebileceği sorumluluğu anlatır mısınız.?
(Bu sorunun cevabında Bienal Nedir ve ne tür eserler katılır bunu da açımlarsanız sevinirim)
Bienaller, sorumlu kuratörü tarafından belirlenen bir “kavram” üzerine yoğunlaşan sanat yapıtlarından oluşan ve “iki yılda”  bir düzenlenen, uluslar arası bir sanat etkinliğidir. Bu söz konusu kavrama yakın olan ve, ya zaten sergilenmiş olan işler davet edilir ya da bilinen bir sanatçının bienal için, kavram çerçevesinde bir proje hazırlaması beklenir.

Devamını Oku »



Dünyaya ‘Kıllanan’ 20 Tuval

50. Venedik Bienali’ne katılan ressam Hakan Gürsoytrak, küratör Francesco Bonami’nin ‘El Altından’ temalı sergisinde. Sanatçıya göre ‘Üçüncü Dünya’ sanatı, bienale ‘hatalı imalat’ gibi sızmış vaziyette
EVRİM ALTUĞ

İSTANBUL – Üst üste çeşitli eleştirilere hedef olan 50. Uluslararası Venedik Bienali’nin ‘Şef Küratör’ü Francesco Bonami, beraberindeki 10 uluslararası küratörle birlikte Venedik’i fethetti.
Ancak ‘Şef’ Bonami, ‘El Altından’ (Clandestine) temasını taşıyan bir sergi de düzenlemekten geri kalmadı.
İsrail’den Polonya ve Japonya’ya uzanan 25 uluslararası sanatçıyı Kasım ayına kadar buluşturan bu sergide, yaşamı ve çalışmalarını Eskişehir’de sürdüren ressam ve Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Hakan Gürsoytrak da yer aldı.

Devamını Oku »



Sultan Veled Divanı

“Birisi ressam olsa dilediği yere istediği şeytan ve melek resimleri yapar. Güzel ve çirkin ne dilerse kağıda çizebilir. Çünkü o kendi sanatında biricektir ve yücedir; övmeye ve sövmeye ait iyi ve kötüyü resimle yapar. Bu resimlerden dolayı ona aferinden gayri hiçbir noksan gelmez. Evet kötü resmi çirkin ve fena bir şeyi aynı fenalık ve çirkinlikle yapacak olursa görenler o resmin çirkinliğini ve fenalığını adam akıllı kınarlarsa kendisi sanatım aşikar oldu diye şükreder”.

Şahabettin Uzluk, Mevlevilikte Resim Resimde Mevleviler, Ankara 1957

Devamını Oku »



Hakan Gürsoytrak: Hafriyat’tan Evren Çıkarmak

Öncelikle Hafriyat’la ilgili bir soru yöneltmek istiyorum. Nasıl oluştu Hafriyat ve bugün geldiği noktadan bakıldığında bu oluşum ne yaptı/ yapıyor? 

Hafriyat on yıldır beraber sergiler açan bir grup sanatçının oluşturduğu ortak bir zemin ve düşünce alanıdır. Yapılmış olan işlerin sergilenmesi gibi samimi bir ihtiyaçtan doğmuştur. Sanat camiasındaki galerici, sanatçı, koleksiyoncu ve izleyici ortamının katı, steril, tutucu, ticari ve akademik anlayışların oluşturduğu kapalı çeperden sıyrılma çabasıdır.  Gündelik yaşamda her gün görmekten önemsizleştiği için, ya da hakikaten ötekileştirildiği için kenara atılmış olana baktık ve onunla empati kurduk. Bunu da sokağa ve alt kültüre bakmak olarak tarif ettik. Kente bakış ya da kentli olmak tanımı ve imgenin çevreselliği kavramlarını geliştirdik, bilim adamı olmasak da başından beri Hafriyat’ın sosyolojik bir gözü olduğunu söyleyebilirim.

Devamını Oku »



12